Transformers: War for Cybertron
HaberOyun :: FullOyun :: İncelemeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Transformers: War for Cybertron
1984 yılında çizgi roman dünyasına Takara Tomy ve Hasbro (Japon-Amerikan) imzasıyla adım atan Transformers, bugüne kadar ününü arttırarak gelmeyi başardı. Çizgi romanlarının yanı sıra, film ve çizgi dizileri ile de hayran kitlesini arttıran Transformers bugün çok büyük bir marka olmuş durumda. Bu marka özelikle Michael Bay'in yönettiği (birisi Megan Fox mu dedi) filmden sonra günümüzde de gücünü pekiştirdi. Peki neydi bu seriyi ünlü yapan? Hiç kuşkusuz derin olduğunu söyleyemeyeceğimiz konusu değil. Bence asıl neden oyundaki robotların çeşitli şekillere (araba, uçak, insan benzeri bir şekil) dönüşebilmesiydi. Özellikle bir arabanın insan benzeri bir şekle (asıl şekilleri de bu) dönüşüp savaşabilmesi hepimize çekici gelmiştir. Hatta çocukken babanızın arabasına “acaba” diye (benim bir arkadaşım küçükken babasının arabasının da dönüşebileceğini düşünmüş) bakanlar bile olmuştur. Her ne kadar Transformers oyunları hiçbir zaman 1. sınıf olarak nitelendirilemese de ortalamanın altında kaldıklarını da söyleyemeyiz. Bu defa karşımızda şimdiye kadarki Transformers oyunlarından biraz daha iyi bir oyun var.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunumuzun adında da anlayacağınız gibi bu defa Cybertron için savaşıyoruz. Zeta Prime öldükten sonra, iyi tarafta bulunan Optimus Prime (Bir zamanların liman işçisi Orion Pax) ekibiyle (Autobot'lar) birlikte Cybertron'ı kötü taraftaki Decepticon'lara karşı savunmaya başlar. Megatron'ın liderliğindeki Decepticon'ların tamamen mekanik bir gezegen olan Cybertron'ı ele geçirmek için başlattığı büyük saldırı sonucu kimin kazanacağı ortaya çıkacaktır. Transformers'ların dünyaya gelmeden önceki savaşlarının konu alındığı War for Cybertron'da biz herhangi bir taraftan yana değiliz; çünkü her iki tarafı da yönetme şansına sahibiz. Sonuç olarak iki tarafın da öyküsünü bitirmeden oyunu da bitirmiş sayılmıyoruz. Garip bir şekilde kendimizi hangi tarafı yönetiyorsak o tarafa sempati duyacağımız bir atmosferin içinde buluyoruz. Autobot'lar ve Decepticon'ların savaşı 10 bölümden oluşan ve her iki tarafı da kendi bakış açıları ile anlatan bir kurguya sahip. Oyunun kendine has öyküsü Transformers markasını her anlamda sevenlerin de ilgisini çekecektir.
War for Cybertron'a ilk olarak 3 farklı zorluk seviyesinden birisini seçerek başlıyoruz. Autobot ve Decepticon olarak oynama şansına sahibiz. Hikayenin kurgusunun ise Decepticon'lardan başladığını bölüm seçme ekranına bakarak da anlayabiliriz. O nedenle hikayeyi takip için en tanınmış Transformers Optimus Prime'ı seçeceğim diye Decepticon'ların bölümünü atlamamanız gerek. Zaten isterseniz her bölümü bitirdiğinizde Autobot veya Decepticon'ların bölümleri arasında geçiş yapma şansına sahipsiniz. War for Cybertron'da 3 kişilik bir takım halinde ilerliyoruz ve bu 3 kişiden istediğimizi seçip takımın liderliğini üstleniyoruz. Autobot'ların tarafında Optimus Prime, Sidewipes ve Bumblebee bulunurken, Decepticon'ların tarafında ise Megatron, Brawl, Barricade gibi karakterler var. Daha sonra ise Slipstream ve Arcee de açılabilir karakterler olarak karşımıza çıkacak. Her bir karakterin Lider, Asker, İzci ve Bilim Adamı gibi ayrı özelliklerinin bulunduğu oyunda multiplayer modunu oynarken de karakterlerin bu özelliklerini dikkate almanız gerekecek.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunun karakter sayısı ve her karakterin birbirinden farklı özelliklere sahip olması artı bir özellik olarak görülebilir. Hatta bu konuda iyi bir iş çıkarıldığını bile söylemeliyim, fakat bunlar oyunu üst seviyeye taşımak için yeterli olmuyor. Öncelikle gözünüze çarpan ilk şey oyunun berbat bir renk paletine sahip olması olacak. Renkler o kadar birbirine benziyor ki robotları görmek bir yana ekrana bakarken gözünüz yoruluyor. Bazen sanki herşey birbirine girmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Bu renk kullanımının savaşlarda da işinizi zorlaştırması da bir eksi olarak görülebilir. Geliştirici High Moon Studios'un Unreal Engine'i kullanarak geliştirdiği oyunun grafikleri ise orta düzeyde bulunuyor. Uzaktan bakınca oldukça hoş görünen grafikler robotlara veya çevreye yakından bakınca sırıtmaya başlıyor. Düşük kaplamaya sahip modellemeler grafikleri ilk başta beğenmeme rağmen sonradan can sıkıcı olmaya başladı. Açıkçası High Moon Studios'tan da bu konuda 1. sınıf bir işçilik beklemediğimizden hayal kırıklığına uğradığımı da söyleyemeyeceğim.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunumuzun adında da anlayacağınız gibi bu defa Cybertron için savaşıyoruz. Zeta Prime öldükten sonra, iyi tarafta bulunan Optimus Prime (Bir zamanların liman işçisi Orion Pax) ekibiyle (Autobot'lar) birlikte Cybertron'ı kötü taraftaki Decepticon'lara karşı savunmaya başlar. Megatron'ın liderliğindeki Decepticon'ların tamamen mekanik bir gezegen olan Cybertron'ı ele geçirmek için başlattığı büyük saldırı sonucu kimin kazanacağı ortaya çıkacaktır. Transformers'ların dünyaya gelmeden önceki savaşlarının konu alındığı War for Cybertron'da biz herhangi bir taraftan yana değiliz; çünkü her iki tarafı da yönetme şansına sahibiz. Sonuç olarak iki tarafın da öyküsünü bitirmeden oyunu da bitirmiş sayılmıyoruz. Garip bir şekilde kendimizi hangi tarafı yönetiyorsak o tarafa sempati duyacağımız bir atmosferin içinde buluyoruz. Autobot'lar ve Decepticon'ların savaşı 10 bölümden oluşan ve her iki tarafı da kendi bakış açıları ile anlatan bir kurguya sahip. Oyunun kendine has öyküsü Transformers markasını her anlamda sevenlerin de ilgisini çekecektir.
War for Cybertron'a ilk olarak 3 farklı zorluk seviyesinden birisini seçerek başlıyoruz. Autobot ve Decepticon olarak oynama şansına sahibiz. Hikayenin kurgusunun ise Decepticon'lardan başladığını bölüm seçme ekranına bakarak da anlayabiliriz. O nedenle hikayeyi takip için en tanınmış Transformers Optimus Prime'ı seçeceğim diye Decepticon'ların bölümünü atlamamanız gerek. Zaten isterseniz her bölümü bitirdiğinizde Autobot veya Decepticon'ların bölümleri arasında geçiş yapma şansına sahipsiniz. War for Cybertron'da 3 kişilik bir takım halinde ilerliyoruz ve bu 3 kişiden istediğimizi seçip takımın liderliğini üstleniyoruz. Autobot'ların tarafında Optimus Prime, Sidewipes ve Bumblebee bulunurken, Decepticon'ların tarafında ise Megatron, Brawl, Barricade gibi karakterler var. Daha sonra ise Slipstream ve Arcee de açılabilir karakterler olarak karşımıza çıkacak. Her bir karakterin Lider, Asker, İzci ve Bilim Adamı gibi ayrı özelliklerinin bulunduğu oyunda multiplayer modunu oynarken de karakterlerin bu özelliklerini dikkate almanız gerekecek.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunun karakter sayısı ve her karakterin birbirinden farklı özelliklere sahip olması artı bir özellik olarak görülebilir. Hatta bu konuda iyi bir iş çıkarıldığını bile söylemeliyim, fakat bunlar oyunu üst seviyeye taşımak için yeterli olmuyor. Öncelikle gözünüze çarpan ilk şey oyunun berbat bir renk paletine sahip olması olacak. Renkler o kadar birbirine benziyor ki robotları görmek bir yana ekrana bakarken gözünüz yoruluyor. Bazen sanki herşey birbirine girmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Bu renk kullanımının savaşlarda da işinizi zorlaştırması da bir eksi olarak görülebilir. Geliştirici High Moon Studios'un Unreal Engine'i kullanarak geliştirdiği oyunun grafikleri ise orta düzeyde bulunuyor. Uzaktan bakınca oldukça hoş görünen grafikler robotlara veya çevreye yakından bakınca sırıtmaya başlıyor. Düşük kaplamaya sahip modellemeler grafikleri ilk başta beğenmeme rağmen sonradan can sıkıcı olmaya başladı. Açıkçası High Moon Studios'tan da bu konuda 1. sınıf bir işçilik beklemediğimizden hayal kırıklığına uğradığımı da söyleyemeyeceğim.
HaberOyun :: FullOyun :: İncelemeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz